Patates, soğan ve sarımsaktan buzdolabına sızıyor! Zehri sıfırlamak için 2 saat şart

“`html

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Mutfakların en temel araçlarından biri olan buzdolabı, hayatı kolaylaştıran bir yardımcıdır. Besinlerin uzun süre taze kalmasını sağlamasıyla bilinen buzdolabının, uygun şartlarda kullanıldığında uzun ömürlü olabileceği belirtiliyor. Meyve ve sebzelerden, pişirilen yemeklere kadar birçok gıda maddesinin buzdolabında saklanabileceğine dair yaygın bir inanç hakimken, uzmanlar bazı ürünlerin buzdolabında saklanmaması gerektiğini vurguluyor. Gerçekte buzdolabında yer alan bazı gıdalar, soğuk ortamda zararlı etkilere yol açabilir. Hindistan’da klinik beslenme uzmanı ve sosyal medya fenomeni Jhanvi Sanghvi’nin viral olan videodaki önerilerini sizler için uzman görüşüyle derledik.

Buzdolabı İle İlgili Bilgiler

Hindistan’daki klinik beslenme uzmanı Jhanvi Sanghvi, buzdolabında saklanmaması gereken 3 gıda maddesine dikkat çekiyor. İlk olarak soğanı örnek veren Sanghvi, soğanın buzdolabında saklanmasının küf ve bakterilerin oluşmasına zemin hazırlayabileceğini ifade ediyor. Üzerindeki nem, mantar sporlarının çoğalması için elverişli bir ortam yaratıyor ve bu da ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

‘BU ŞEKİLDE SAKLANIRSA LASTİK GİBİ OLUR’

İkinci olarak sarımsaktan bahseden Sanghvi, bu sebzenin de soğuk ortamda saklanmasının benzer sorunlara neden olduğunu belirtiyor. Jhanvi Sanghvi, “Sarımsak buzdolabında kalırsa filizlenip lastik gibi olur ve bu durum lezzet kaybına yol açar.” diyerek, son olarak patatesin de buzdolabında saklanmaması gerektiğini vurguluyor. Buzdolabındaki soğuk, patatesin nişastalarını şekere dönüştürmekte ve bu da tadının bozulmasına neden olmaktadır.

Soğan, sarımsak ve patatesin buzdolabında neden saklanmaması gerektiği ile ilgili Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç Saral’dan daha fazla bilgi aldık. İşte detaylar.

Gıda Güvenliği

Jhanvi Sanghvi’ye eşlik eden Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç Saral, patates, sarımsak ve soğanın kesinlikle buzdolabında saklanmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor ve şöyle diyor:

“Soğanlar nemin düşük, karanlık ve serin ortamlarda saklanmalıdır. BuzdolABInda soğuk ve nemli ortamda bekleyen soğanlar, hızlı bir biçimde bozulur ve küflenmeye başlar. Bu durum, sağlık için ciddi bir risk taşır. Filizlenme, soğandaki çürümenin ilk belirtisidir; filizlenen soğan hemen tüketilmelidir. Ancak soğanlı gıdalarınızı buzdolabında saklarsanız, filizlenme sonucu hızla bozulabileceklerdir. Bu tür soğanlar mide bulantısı, ishal ve gıda zehirlenmesine neden olabilir.”

Besin İhlalleri

Soğanla ilgili açıklamalardan sonra patatesi ele alan Saral, “Buzdolabında saklanan patateslerde renk değiştirme ve yapı bozulması başlar. Ayrıca dolap içindeki diğer sebzelerin olgunlaşması sırasında açığa çıkan etilen gazı, patateslerin hızla yumuşamasına ve filizlenmesine neden olur. Filizlenmiş patates, zararlı solanin maddesi barındırabilir. Bunun yanı sıra, soğuk ortamda bekleyen patateslerde şeker oranı artar; bu da kanserojen akrilamid seviyesinin yükselmesine yol açar.” bilgilerini aktarıyor. Saral, ayrıca sarımsağı buzdolabında saklamanın acılık yaratacağının altını çiziyor ve “Sarımsak oda sıcaklığında, karanlık ve hava alan kaplarda muhafaza edilmelidir.” tavsiyesinde bulunuyor.

‘PİŞİRİLEN YEMEKLER NASIL SAKLANMALI?’

Soğan, sarımsak ve patates konusunu netleştirdikten sonra pişirilmiş yemeklerin buzdolabında nasıl saklanması gerektiğine de dikkat çekmekte fayda var. Yemek pişirildikten sonra, yemek tezgahında soğumaya bırakılır ve ertesi gün yemek için buzdolabına konur. Bu alışkanlık her yemek için geçerli midir? yemeklerin, pişirildikten hemen sonra buzdolabına konulması gerekmez mi? Saral, bu uygulamanın yanlış yapılması durumunda gıdanın bozulmasına neden olabileceğini belirterek şu tavsiyeleri paylaşıyor:

“Yemekler, pişirildikten sonraki 2 saat içinde soğutulmalı ve buzdolabına konulmalıdır; bu yemekler, 2 gün içerisinde tüketilmelidir. Herkesin yanlış düşündüğü bir husus ise makarna ve pilav gibi yiyeceklerin ‘bozulmaz’ zannedilerek oda sıcaklığında bırakılmasıdır. Ancak bu yiyecekler ‘Bacillus cereus’ bakterisi içerebilir. Oda sıcaklığında bırakıldıklarında, bu bakterilerin sporları aktif hale gelerek toksin üretmeye başlar.”

Buzdolabında Saklama Uygulamaları

Buzdolabında gıda saklamada sıkça yapılan hatalardan biri de tüm sebze ve meyveleri dolapta tutmaktır. Uzmanlar, bütün meyve ve sebzeleri buzdolabında saklamanın doğru olmadığını belirtmektedir.

Saral’ın ifade ettiğine göre, gıda israfını önlemek için ürünlerin nasıl saklanması gerektiği konusunda bilgi sahibi olmalıyız. Örneğin, sert çekirdekli meyveler ve avokadolar, olgunlaşma sürecinde oda sıcaklığında tutulmalı; olgunlaştıktan sonra buzdolabına konulmalıdır. Saral, “Etilen gazı üreten elma, muz, kayısı gibi meyvelerin buzdolabında saklanmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca bu meyveleri patates ve lahana gibi sebzelerden uzak tutmak önemlidir. Domates de buzdolabında saklandığında lezzetini kaybeder. Araştırmalar, soğuk ortamda saklanan domateslerde lezzet açığa çıkaran aromatik bileşenlerin üretiminin %65 oranında düştüğünü göstermektedir.” ifadelerini kullanıyor.

Gıda Saklama Önerileri

‘YUMURTA NASIL SAKLANMALI?’

Toplumda uzun yıllardır süregelen yemek alışkanlıklarından biri de buzdolabını doğru kullanmaktır. Ancak, sıklıkla bu bilgileri sorgulamak yerine geleneksel yöntemleri izlemeye devam ediyoruz. Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç Saral, bu konu üzerine bazı dikkat çekici tavsiyeler sunuyor:

“Gıda muhafaza konusundaki yaygın hataların başında, pazardan alınan sebze ve meyvelerin poşetleriyle buzdolabına kaldırılması geliyor. Bu hem hijyenik bir yöntem değil hem de gıdaların bozulmasına neden oluyor. Ürünleri uygun kaplarda saklamak ve birbirlerinden ayrı tutmak önemlidir. Pişirilmiş ve çiğ gıdaları aynı rafta tutmak, çapraz bulaşma yoluyla gıda zehirlenmesine yol açabilir. Özellikle et çözdürme işlemi sırasında, gıda sularının akmamasına dikkat etmeliyiz. Yaygın hatalardan biri de yumurtaları yıkayarak saklamaktır; bu da ‘Salmonella’ riski taşımaktadır. Yumurtaların yıkanmadan saklanması daha güvenli bir yaklaşımdır. Ayrıca, hızlı bozulan ürünleri buzdolabı kapağında muhafaza etmekte yanlış bir uygulama, çünkü burada sıcaklık değişiklikleri daha fazladır. Bu nedenle çabuk bozulabilecek gıdalar buzdolabı kapağına konulmamalıdır.”

“`

Related Posts

Kanser hastalarına akıllı ilaç müjdesi: Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu, 5 farklı ilaç geri ödeme listesine alındı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 farklı kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 5 farklı akıllı kanser ilacının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) geri ödeme kapsamına alındığını açıkladı.

Hafızayı silgi gibi siliyor: Bu yemeği yemeyi bırakın!

Harvard Üniversitesi’nin araştırması, beyin fonksiyonlarına ciddi zarar veren besinleri tek tek ortaya koydu. Özellikle bir yiyecek var ki, her gün tüketenlerde hafıza kaybı riski hızla artıyor. Uzmanlar uyarıyor: Bu gıdayı hayatınızdan çıkarın, beyninizi koruyun!

Dört yıl sonra oksijen cihazı olmadan ilk nefes

Akciğer sertleşmesi nedeniyle yaklaşık 4 yıl boyunca günün 24 saati oksijen cihazına bağlı yaşayan 41 yaşındaki Şehnaz Kanat, geçirdiği akciğer nakli operasyonuyla sağlığına kavuştu. Kanat, “Son bir ay ise ameliyat olacağım güne kadar cihaza bağlıydım. Mayıs ayında müthiş bir haber geldi. 12,5 saat süren bir ameliyat sürecinden sonra rahat nefes almaya başladım” dedi.

Hap mı, bitki mi? Ne işe yarıyor, ne zararlı?

Uykusuzluğa karşı çare olarak görülen her ürün güvenli değildir. İlaçlar, çaylar, takviyeler…
Peki hangisi gerçekten işe yarıyor? 50 yaş üstünde uyku destek ürünleri bilinçsizce kullanılıyor. Oysa bazıları sabah sersemliği, düşme riski ve bağımlılık yapabilir.

Otozomal resesif ataksi hastalığı görülmüyor, anlaşılmıyor: Farkındalık artırılmalı

Otozomal resesif ataksiler, yaşamı hem fiziksel hem de sosyal yönden zorlaştırıyor. Uzmanlar, hastalık hakkında toplumsal farkındalığın azlığı ve erişilebilirlik sorunlarının genç hastaları sosyal izolasyona sürüklediğine dikkat çekiyor. Bilgilendirme, destek ve erişim politikalarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye MS Derneği, MS’in az bilinen yönlerine yapay zekâyla ışık tuttu

Her yıl 30 Mayıs, “Dünya Multipl Skleroz (MS) Günü” olarak anılıyor. Bu sene Türkiye MS Derneği, Dünya MS Günü öncesinde, 27 Mayıs Salı günü basın toplantısı düzenledi. Merck Türkiye’nin desteğiyle gerçekleşen toplantıda, MS belirtileri “MSafeler” temalı yapay zekâ destekli eserlerle anlatıldı. Toplantıya Türkiye Multipl Skleroz Derneği Başkanı Doç. Dr. Melih Tütüncü ve Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serkan Demir konuşmacı olarak katıldılar.