Uçuk deyip geçmeyin, bakın neye sebep oluyor

Halk arasında “uçuk” olarak bilinen oral herpes, ağız ve diş sağlığı üzerinde geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabiliyor. Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, herpes simplex virüsünün (HSV-1) sadece dudaklarda çıkan uçuklarla sınırlı olmadığını, diş eti hastalıklarına ve çene kemiği erimesine kadar ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini belirtti.

HERPES VİRÜSÜ ÖMÜR BOYU VÜCUTTA KALIYOR

Prof. Dr. Özkan, HSV-1 virüsünün bir kez vücuda girdiğinde sinir hücrelerinde saklanarak ömür boyu kaldığını ve bağışıklık sistemi zayıfladığında yeniden aktif hale gelebileceğini vurguladı. Bu durumun diş eti iltihaplanmasına, diş kaybına ve çene kemiği erimesine yol açabileceğini dile getirdi.

BULAŞMA YOLLARINA DİKKAT!

HSV-1 virüsü, tükürük teması, ortak kullanılan eşyalar ve oral-genital temas yoluyla bulaşabiliyor. Prof. Dr. Özkan, virüsün aktif uçuk lezyonları döneminde daha bulaşıcı olduğunu, ancak belirti göstermeyen taşıyıcılardan da geçebileceğini belirtti.

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINA ETKİLERİ

HSV-1 enfeksiyonu dudak kenarlarında ağrılı kabarcıklara neden olurken, bazı vakalarda iz bırakabileceğini belirten Prof. Dr. Özkan, virüsün ağız mukozasına yayılarak “herpetik stomatit” adı verilen ciddi ağız içi enfeksiyonlarına yol açabileceğini ifade etti.

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASARLAR

Herpetik gingivostomatit, diş etlerinde şişme, kanama ve ağrıya neden olarak diş kaybına ve çene kemiği erimesine sebep olabilir. Kronik HSV enfeksiyonları, periodontal hastalıkları şiddetlendirerek osteonekroz gibi geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir.

KORUNMA VE ÖNLEME YOLLARI

Prof. Dr. Özkan, korunma stratejileri olarak şunları önerdi:

  • 6 aylık periyotlarla diş hekimi muayenesi yaptırmak,

  • Antiviral etkili ağız gargaraları kullanmak,

  • Diş fırçası ve kişisel ağız bakım araçlarını düzenli olarak yenilemek,

  • Bağışıklık sistemini güçlendiren besinlere yönelmek.

 

HSV-1 virüsü ile ilgili bilinçlenmenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, erken tanı ve doğru tedavi yaklaşımlarıyla ciddi sağlık sorunlarının önlenebileceğini vurguladı.

Related Posts

Çocukta, 12 yaşından önce başlayan ve altı aydan uzun süren belirtilere dikkat!

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nda (DEHB) hiperaktivite ve dürtüselliğin temel belirtiler olduğunu söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yusuf Hüseyin, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) belirtileri ve tanı sürecinde kullanılan yöntemler hakkında bilgi verdi.

İç Dünyamız Artık Görülüp Ölçülebiliyor!

Zihin, beyin ve bedenin ayrı ayrı değil, bir bütün olarak işlev gördüklerini belirten uzmanlar, aralarındaki uyumun, sağlıklı bir yaşamın temeli olduğunu ifade ediyor. 

Duşta yapılan idrar büyük hata! Uzmanı uyardı: ‘Yıllar içinde böbrekleri bitiriyor’

Duşta idrar yapma, birçok kişinin farkında olmadan benimsediği bir alışkanlık olabilir. Ancak sağlık uzmanları bu davranışın ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini belirtiyor. Amerikalı ürojinekolog Dr. Teresa Irwin de duşta idrar yapma alışkanlığı hakkında takipçilerine uyarılarda bulundu.

Şok diyet uyarısı: Hızlı kilo kaybı sağlığınızdan etmesin!

Yaz ayları yaklaşırken hızlı kilo verme isteği artıyor. Ancak uzmanlar, şok diyetlerin bağışıklık sisteminden kalp sağlığına kadar pek çok riski beraberinde getirdiğini vurguluyor.

Baharda ortaya çıkan 1 numaralı cilt bakım hatası! DNA’yı bile bozuluyor

Yaz gelmeden önce cildinizi yaza hazırlamak ve henüz güneşlenmeden önce hafif bir bronzluk elde etmek isteyebilirsiniz. Herkes güneşe maruz kalmaya yavaş yavaş alışmanın cildi ani yanıklardan kurtarabileceğini düşünse de bu aslında büyük bir yanılgıdır. Güneşlenme mevsimi gelmeden çeşitli yöntemlerle elde edilmiş bronzluğun güneş yanığına karşı koruma sağladığı fikri bir efsaneden başka bir şey değil. Baharda ortaya çıkan ve hemen hemen herkesin yaptığı cilt bakım hatası!

Burun tıkanıklığı geçmiyorsa dikkat: Alerjik rinit mi, sinüzit mi? Uzmanı yanıtladı

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.