Yenidoğan çetesi davası: “Bebek yaşasın diye ilaç verdim”

“`html

“Yenidoğan Çetesi” olarak bilinen ve bebek hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine yönlendirerek ölümlerine neden olunduğu ve bu durumdan haksız kazanç elde edildiği iddia edilen davada, toplamda 29’u tutuklu 58 sanığın duruşmaları devam ediyor. Dördüncü duruşmada tanıkların ifadelerine başvurulmaya devam edildi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Senanur Ünlü, “Bebeğimi yeni doğurdum ve yaklaşık 5 aydır cezaevindeyim. Bana örgüt üyesi diyorlar ama örgütün ne olduğunu burada anladım. Para akladığım iddia ediliyor fakat evim kira. 1.5 yaşında çocuğum var, böyle bir şey yapmam mümkün değil. Başka annelere acı çektirebilir miyim? Beraat istiyorum. Ev hapsine de razıyım, yeter ki çocuğum yanımda olsun.” ifadelerini kullandı.

TUTUKLULUKLARININ DEVAMI TALEP EDİLDİ

Duruşmada, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın vekili ile Sosyal Güvenlik Kurumu temsilcileri, tanıkların aleyhlerine olan beyanlarını mahkemece kabul etmedi. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep etti.

“YAŞAMASI İÇİN İLAÇ VERDİM”

Hakan Doğukan Taşçı ise, “11 hastaneden sorumlu olduğum iddia ediliyor fakat bu hastanelerle hiçbir bağlantım yok. Eğer bu 11 hastaneyi nasıl koordine ettim? İlk hastanede sorumlu doktordum ama orada başka birinin adı geçiyor. Opara bebekle ilgili olarak, ‘Bebeği öldüğünü fark etmemeliydim’ diye savcı bana sordu ama bilirkişi raporu hatalı yazıldı. Opara bebek için yaşamasını sağlamak amacıyla ilaç verdim; eğer vermeseydim bu sefer başka bir suçla yargılanacaktım.” dedi. Tanık Yaren Sena ise Opara bebekle ilgili “Bebeğin sağ olduğunu söyledim ama kabul etmiyorum. Sorunun hastanın durumunu fark etmemeleriyle ilgili. Saatler geçmişti. ‘Nasıl fark etmedin’ dediğimde, ‘Ben sana söyledim’ dedi. Ben onun kalp masajı yaptığını ilk defa burada duydum; bana daha önce söyleseydi ‘Kalp masajı yap’ derdim.” şeklinde savunma yaptı. 1 yıldır tutuklu olduğunu belirten Sena, “Suçum var, bu ilaçları çöpe atmak zorundaydım; ama bunun dışında başka bir suçum yok.” dedi.


Yenidoğan çetesi davası

“100 BİN HASTANEDEN 25 BİN FİRAT SARIDAN ALIYORDUM”

Tutuklu sanık Hüseyin Günerhan, “Olaydan aylar önce hastaneden ayrıldım. Kaya bebek vefat ettiğinde hastanede değildim. Halk bizden nefret ediyor. Cezaevindeyken bile bize saldırmak istediler. Artık kendimi bu durumlardan aşırı derecede yıpranmış hissediyorum. Adalet bekliyorum.” şeklinde konuştu.

“SUÇUM YOK”

Mehmet Gürül ise, “Fırat Sarı’dan maaş almam nedeniyle tutuklandım. Benim hiç suçum yok. 100 bin hastaneden sadece 25 bin Fırat Sarı’dan aldım, bu tamamen hastane yönetiminin kararıydı.” ifadelerini kullandı.

“KAÇMA ŞÜPHEM YOK”

Murat Mantuş, “Devlet terbiyesiyle büyüdüm. Tebligat gelir gelmez yurtdışından hemen geri döndüm. Kaçma niyetim yok. Dolandırıcılık nedeniyle tutuklanmış olabilirim, ama örgüt üyesi değilim.” şeklinde belirtti.


Yenidoğan çetesi davası

DAVANIN GEÇMİŞİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün yönetimindeki diğer sanık ilker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in etkin roller oynadığı belirtiliyor.

İddianamede, bu suç örgütünün amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım servislerinin doluluğunu sağlamak, 112 sevk sistemini dolandırmak ve SGK’dan yüksek ödemeler alabilmek olduğu vurgulanıyor. Hasta bebeklerin durumu, olduğundan daha ağır bir şekilde yansıtılarak daha uzun süre yatış sağlandığı ve böylece SGK’dan yüksek bedellerin tahsil edildiği ifade ediliyor. Bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek yerine maddi kazanç sağlamaya yönelik faaliyetlerde bulundukları kaydediliyor.

CEZA İSTEMLERİ

Sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümünden sorumlu tutulduğu için “kasten öldürme”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” gibi suçlardan toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Diğer sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, 44 sanık için benzer suçlardan hapis cezası öngörülmektedir.

Soruşturma kapsamında İstanbul’daki 9 ve Tekirdağ Çorlu’daki 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerdeki bebekler ve hastalar kamu hastanelerine sevk edilmiştir. Ayrıca, davadan dolayı savcı Yavuz Engin’i ölüm ile tehdit eden kişiler de yakalanmıştır.

İlker Gönen’in Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar ettiği de mahkeme tarafından belirtilmiştir.

İDDİANAME ANA DOSYADA BİRLEŞTİRİLDİ

Bu süreçte, “Yenidoğan Çetesi”ne dair yürütülen soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianame ile genişletilmiş, 13 kişi şüpheli olarak tanımlanmıştır. Firari hemşire Serenay Şenkalaycı da iddianame içerisindeki şüpheliler arasında yer almıştır.

“`

Related Posts

CHP’li kadın meclis üyesine hakaret etmişti: AKP’li Belediye Başkanı hakkında tedbir kararı verildi

CHP’li Meclis Üyesi Bahar Günçiçek’e hakaret eden AKP’li Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır hakkında tedbir kararı verildi.

Dolmabahçe Tüneli’nde kaza: Motosiklet sürücüsü iki araca çarpıp takla attı

İstanbul’da Dolmabahçe Tüneli’nde bir motosiklet sürücüsü, direksiyon hakimiyetini kaybederek iki araca çarptı. Kazada ağır yaralanan motosikletli hastaneye kaldırıldı.

Irak, Suriye’ye heyet gönderdi: Petrol boru hattı da gündemde

Irak Başbakanlık Ofisi, istihbarat şefi El Şatri’nin liderliğindeki bir hükümet heyetinin bir dizi ikili ve bölgesel konuyu ele almak üzere Şam’a gittiğini açıkladı.

İktidarın ısrarı bitmiyor… Erdoğan’ın ‘çılgın projesi’ Kanal İstanbul, 10. sınıf ders kitabında!

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘hayali projesi’ olarak tanımladığı Kanal İstanbul’a, 10. sınıf ders kitabında yer verildi. X’teki paylaşımıyla 10. sınıf kitabındaki ‘Kanal İstanbul’ bölümlerine tepki gösteren CHP’li Mahmut Tanal, ‘Bu ders kitabı değil propaganda metnidir’ ifadelerini kullandı.

CHP iki yasanın durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, kamu düzenini bozma gerekçesiyle tutuklamaların genişletilmesini eleştirerek, “Cumhur İttifakı ile Türkiye’nin demokratikleşmesi mümkün değildir” dedi. CHP, bazı yasa ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Hindistan ve Pakistan güçlerinden karşılıklı ateş: Keşmir’de neler oluyor?

Cammu Keşmir’de 26 kişinin ölümüne sebep olan saldırının ardından Hindistan ve Pakistan güçleri arasında küçük çaplı bir çatışma yaşandığı belirtildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir